İçeriğe atla

Cund

Vikipedi, özgür ansiklopedi

İlk Halifelik döneminde Cund (Arapça: جند; çoğul أجناد, askerler), fethedilen topraklardaki Arap askeri kolonilerine ve daha özel olarak Büyük Suriye'nin (Levant) dahil olduğu eyaletlere uygulanan askeri bir bölge uygulamasıydı. Cund daha sonra Müslüman dünyasında çeşitli anlamlar kazandı.

İsim kaynağı

[değiştir | kaynağı değiştir]

"Cund" terimi Farsçada "Gund" kelimesinden türemiştir[1][2] daha sonra İran'ın fethinden sonra İslam orduları tarafından benimsendi. Günümüzde “Gund”, Kürtçede hâlâ “kasaba, köy” ve toplanma (askeri) anlamına gelirken Arapçaya benzer anlamlarla geçmiştir. Arapçada ve Kur'an'da silahlı bir birlik için kullanımı vardır.

Emevi Halifeliği döneminde bu terim daha teknik anlamda "mevsimlik seferler veya daha uzun süreli seferler için seferber edilebilecek Arap askerlerinin yerleştirildiği askeri yerleşim yerleri ve bölgeler" için uygulanmaya başlandı. Aynı terimi Sina Yarımadası'nda Selahaddin Eyyubi'nin Kürt birlikleri tarafından yaptırılan bir kale (Kalat el-Gundi veya Kalat el-Cundi) için de görebiliriz.

Ancak daha sonra Suriye askeri eyaletleri için teknik kullanımının yanı sıra, terim bir devletin tüm silahlı kuvvetleri için daha geniş bir anlam kazandı. Böylece halifeliğin mali dairelerinden biri olan divan el-cund, ordunun maaş ve erzaklarını idare ediyordu. Ayrıca 9. ve 10. yüzyıl coğrafyacıları ecnad terimini amṣar veya büyük kasabaların eşdeğeri olarak kullanmışlardır.

9. yüzyilda Suriye ve askeri eyaletler

Terimin en dikkate değer kullanımı, ikinci halife Ömer'in bölgeyi dört ecnada böldüğü Suriye'deydi: Hums (Cund Hums), Şam (Cund Dimaşk), Ürdün (Cund Urdun) ve Filistin (Cund Filastin).

Emevi Halifesi I. Yezid daha sonra Kınnesrin (Cund Kınnesrin) bölgesini ekledi. Bu uygulama Suriye'ye özgüydü ve genellikle tek bir genel valinin başkanlık ettiği Halifeliğin başka hiçbir ilinde örnek alınmıyordu. Bu nedenle onlara genellikle topluca Şamat, yani “Şamlılar” adı verildi.[3]

Ecnad'ın sınırları büyük ölçüde önceden var olan Bizans eyalet sınırlarını takip ediyordu, ancak bazı değişiklikler de mevcuttu. K. Y. Blankinship'in belirttiği gibi, bunların Suriye üzerindeki kontrolü korumayı ve herhangi bir Bizans saldırısına karşı savunmayı amaçlayan bir askeri savunma sisteminin unsurları olarak başlangıçtı ve yeni eyaletlerin başkentlerinin birbirinden eşit mesafelere yerleştirilmesiyle bu açıkça görülüyordu. Kontrol ve hareket merkezleri iç kısımda, denizden gelen herhangi bir saldırıdan uzakta, güvenli bir yerde bulunuyordu. Suriye ecnadının ordu birlikleri yalnızca arazi vergisinden (haraç) elde edilen gelirden düzenli bir maaş ('atā') alan ve buna ek olarak arazi hibeleri alan Araplardan oluşuyordu. Sefer sırasında onlara hizmetliler (şâkiriyye) eşlik ediyor ve gönüllüler (müteşavviʿa) tarafından takviye ediliyorlardı.

Ecnadlara bölünme Suriye'de Abbasi Halifeliği döneminde ve sonrasında Memluk zamanlarına kadar devam etti. Abbasiler döneminde, Suriye'nin bir genel valisi genellikle tüm cundlara başkanlık ederken, 785 yılında Harun Reşid, kuzeyde Bizanslılarla olan sınır bölgesini de kapsayan yeni Cund Avasım bölgesini ekledi.

Mısır'ın fethinden kısa bir süre sonra Fustat'ta bir askeri koloni (miṣr) kuruldu. Burayı oluşturan Arap yerleşimciler Mısır Cund'u olarak tanındı. Onlar da Suriyeli ecnadlar gibi ordu kayıtlarına (divan) kaydedildi ve düzenli maaş alıyorlardı. Uzun süre eyaletteki tek Müslüman askerî gücü sağladılar ve ülkenin siyasi hayatında önemli bir rol oynadılar. İslam döneminin ilk iki yüzyılında ayrıcalıklı konumlarını ısrarla korudular ta ki Dördüncü Fitne denilen karışıklıklatda güçleri kırılıncaya kadar.

Cund sistemi bir şekilde Müslüman İspanya'da (Endülüs) de uygulamaya konmuş gibi görünüyor: 742'de yarımadanın devam eden fetihlerine katılan birliklere dokuz bölgede (mucannada) topraklar tahsis edildi. 10. yüzyıla gelindiğinde cund terimi, yabancı paralı askerlerden (ḥasham) farklı olarak askere alınan gönüllüleri (ḥushud) de kapsamaya başladı.

Mağrip'te, İfrikiye'nin Ağlebi hükümdarlarından başlayarak, cund terimi hükümdarın kişisel muhafızları için kullanılmaya başlandı ve bundan böyle "tanımlaması genellikle zor olan ve nadiren tüm orduya uygulanan sınırlı bir anlamı korudu". Benzer bir kullanım, terimin hükümdarın gerçek koruması olmasa da kişisel birliklerinin belirli bir bölümü için geçerli olduğu Memluk Mısır'ında da görülmektedir.

  1. ^ Bläsings, Uwe (2015). Studies on Iran and The Caucasus: In Honour of Garnik Asatrian (İngilizce). BRILL. s. 360. ISBN 9789004302068. 
  2. ^ A., Al-Jallad (2017). Arabic in Context: Celebrating 400 years of Arabic at Leiden University - Studies in Semitic Languages and Linguistics (İngilizce). BRILL. s. 323. ISBN 9789004343047. 
  3. ^ Cobb 2001, ss. 11–12.